Başkan Av. Fatih Mehmet Akmeşe açıklamasında, 1948 yılında kurulduğu günden beri Filistinlilere yönelik zulüm ve soykırım politikalarına bir yenisini Refah’ta ekleyen İsrail'in uluslararası toplumun iradesiyle bir an önce durdurulması gerektiğini söyledi. Uluslararası Adalet Divanı'nın 26 Ocak tarihinde İsrail’in Soykırım Sözleşmesi’ne aykırı eylemlerini durdurmasına ve Gazze’ye yönelik acil ve insani yardım malzemelerinin ulaştırılması için gerekli tedbirleri almasına karar verdiğini ifade eden Akmeşe, buna karşılık İsrail'in her zamanki hukuk tanımazlığı ile saldırılarına devam ettiğini belirtti. Son olarak 24 Mayıs tarihli kararıyla Uluslararası Adalet Divanı'nın İsrail’in Refah’a yönelik askeri operasyonları dahil tüm eylemlerini derhal durdurmasına, insani yardımların geçişi için Refah Sınır Kapısı’nın açık tutulmasına ve BM tarafından soykırım iddialarını araştırmak üzere yetkilendirilmiş soruşturma komisyonunun Gazze Şeridi'ne erişimini sağlamasına karar verdiğini dile getiren Başkan Akmeşe, terör devleti İsrail'in yine uluslararası hukuku ve vicdanları çiğneyerek sivil ve masum insanların yaşadığı Refah’ta bulunan kampları bombaladığını sözlerine ekledi.
"Bir terör devleti dünyanın gözü önünde bir milleti yok etmektedir"
Hukuki Araştırmalar Derneği Eskişehir Şube Başkanı Av. Fatih Mehmet Akmeşe, açıklamasının devamında, "Aylardır kahrolarak tanık olduğumuz üzere hukuktan, vicdandan ve insanlıktan nasibini almamış bir terör devleti dünyanın gözü önünde bir milleti yok etmektedir. İsrail’in durdurulması için tüm dünyada yapılan şerefli eylemler, uluslararası hukuk kuralları, ekonomik ve siyasi yaptırımlar yetersiz kalmaktadır. Ülkemizin de 1 Mayıs tarihinde müdahil olduğu Uluslararası Adalet Divanı’nda görülen ve İsrail’in yargılandığı davaya Hukuki Araştırmalar Derneği mensubu hukukçular olarak her aşamada destek vermek için hazır olduğumuzu kamuoyuna bildiririz. Ancak biliriz ki İsrail hukuk eliyle durdurulamayacaktır. İnsanlığın ortak değerlerini ve şerefini korumak isteyen devletlerin bir araya gelerek oluşturacağı askeri barış gücünün en kısa zamanda bölgeye intikal ederek sivil ve masum insanları korumak için gerekli tüm tedbirleri alması gerekmektedir. Bu çağrımızla birlikte sözün, kınamanın, vicdanın, hukukun bittiği noktada terörist İsrail devletinin karşısında olduğumuzu ve bu soykırımın sorumlularının gelecekte yargılanması, mahkûm edilmesi ve İsrail’in yaptığı soykırımın, uyguladığı zulmün ve vahşetin unutturulmaması için elimizden gelen her şeyi yapacağımızı bir kez daha belirtmek isteriz" dedi.