Süllü, “Kamu düzeni ve güvenliğini sağlamak üzere, TBMM’nin kanun yapma süreçlerinde sağlıklı bir düzenleme oluşması için, halkın sesini dile getirmek de suç oldu” değerlendirmesinde bulundu. Son yıllarda basın, sivil toplum örgütleri, meslek odalarına yönelik susturma girişimlerinin, siyasal parti temsilcilerinin de sesini kısmaya yönelmeye başladığını sözlerine ekleyen Süllü, “Kamu düzenini sağlamada iktidarı denetleme görevi olan siyasi parti temsilcilerine dönük susturma girişimlerinden biri de ne yazık ki şehrimizde Cumhuriyet Halk Partimizin İl Başkanı Sevgili Talat Yalaz'a yöneltilmiştir. Aslında, bu girişim, tıpkı barışçıl gezi olaylarında olduğu gibi, yanlış iş yapanların çevre ve canlı dostu kişi, grup ve eylemlerden ne denli korktuğunun bir göstergesidir. Korkuyorlar, korksunlar” dedi.
İl Başkanımız halkın taleplerinin sesi oldu
CHP olarak sokaktaki can dostların çoğalmasını engellemek amacıyla ‘uyutma’ adı altında yapılacak katliama karşı mücadele ettiklerini ifade eden Süllü, “Amacı öldürmek değil, yaşatmak olan tüm paydaşlarımızla birlikte katliam yasasına karşı haftalardır sesimizi yükseltiyoruz. İl Başkanımız da sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve hayvan severlerle birlikte bu mücadeleye destek olmuş; halkın beklenti ve taleplerinin sesi olmuştur. İletişim Başkanlığı ve yargı eliyle İl Başkanımızın hedef seçildiğinin farkındayız” dedi.
Yanlıştan bir an önce dönülmeli
Talat Yalaz Başkan’ın yanında olduklarını, onunla birlikte aynı kararlılıkla bu hukuksuzluğa karşı duracaklarını tüm kamuoyuna ilan ettiklerini ve yapılan yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini vurgulayan Süllü, “Hiçbir baskı, hiçbir tehdit bizi haklı mücadelemizden vazgeçiremeyecek. İl Başkanımızın sözlerinin bağlamından koparılarak yapılan bu haksız saldırıya karşı sessiz kalmayacağız; sonuna kadar direneceğiz ve Talat Yalaz’ı asla yalnız bırakmayacağız” diye konuştu.