İsmail Özmen, yaklaşık 15 yıldır Tepebaşı ilçesi Hoşnudiye Mahallesi Yalın Sokak üzerinde esnaflık yapıyor. Giyim mağazasını işleterek geçimini sağlayan Özmen, her yıl karşılaştığı onlarca ilginç hırsızlık vakası nedeniyle mağduriyet yaşıyor. Hırsızlar dışarıdaki ürünleri kimsenin olmadığı anları kollayıp götürürken, içerideki malzemeleri ise girdikleri soyunma kabinlerinde çantalarına koyarak çalıyor. Güvenlik kameraları sayesinde tespit ettiği hırsızları polise bildirilen Özmen ise ürünlerinin çalınması sebebiyle her yıl yaklaşık 70 bin TL maddi zarara uğradığını öne sürüyor. Gerçekleşen olayların faillerine seslenen mağdur esnaf, durumu olmayan vatandaşların çalmak yerine kendilerini izah ederek ihtiyaçları için ricacı olmalarını bekliyor.

“Kimi yakalanıyor kimi yakalanmıyor”

Başına gelen hırsızlık olaylarıyla ilgili konuşan esnaf İsmail Özmen, “Yaklaşık 15 yıldır bu caddede esnafım. Her sene bu dönemlerde, yani kışa doğru başımıza talihsiz olaylar geliyor. Ürün çalıyorlar. Bizim ürünlerimiz dışarıda, asıyoruz. Ara sokakta olduğumuz için ürünlerimizi mecburen insanlara göstermek zorundayız. Hırsızlıklar genellikle akşam saatlerinde çok oluyor. İnsanlar geliyorlar, hiç utanmadan, korkmadan, çekinmeden dışarıdaki ürünlerimizi alıp götürüyorlar. Bu durumdan da çok huzursuzuz. Emniyette bir sürü dosyalarımız var. Bir sürü insan hakkında şikayetlerimiz oldu, bir sürü görüntümüz bulunuyor. Kimi yakalanıyor kimi yakalanmıyor. Arabamı da dükkanın önüne park ediyorum. Geçen gecenin yarısı birisi vurmuş, camı patlatmış. İçerisindeki ürünleri alıp götürmüş mesela. Polis geldi, parmak izi aldı ama bir şey çıkmadı” dedi.

Eskişehir'de tehlikeli yolculuk tepki çekti! Eskişehir'de tehlikeli yolculuk tepki çekti!

“Yıllık 60-70 bin lira zararımız oluyor”

Dükkanından en az 60-70 defa hırsızlık olayı gerçekleştiğini belirten Özmen, “Yıllık 60-70 bin lira da zararımız oluyor. İçeride yakaladığımız insanlar oluyor. Çantalarına gizlice sokuyorlar. Kapının önünden alıp giden oluyor. Kiminin ailesi gelip rica ederek, 'Çocuğun geleceği var, okuyor. Bir yanlış yaptı, bağışlayın' dedi ve öylelikle vazgeçtik. Kimi çaldı gitti, daha gelip burada bizi tehdit etti. Şikayetçi olursanız şu olur, bu olur dediler. Yani çok saçma sapan bir ortamda yaşıyoruz. Bunun önüne de geçemiyoruz işin doğrusu” şeklinde konuştu.

“Gelip istesinler, paraları yoksa söylesinler”

Hırsızlık olaylarını gerçekleştiren kişilere de seslenen Özmen, sözlerinin devamında şunları söyledi:

“Yapmasınlar ya. Yazık günah. Ailelerini üzmesinler. Gelip istesinler, paraları yoksa söylesinler. Bence istemek, hırsızlık yapmaktan daha güzel bir şey. Durumumuz varsa biz de verelim. Bunu yapıyoruz yani. Mesela esnafa bazı insanları durumu yok diye bize yönlendiriyor, giyindiriyoruz. 1 kazak lazımsa ayakkabısını, montunu, pantolonunu, bütün ihtiyaçlarını görüyoruz. Geçen birini yakaladık, 6 ay 7 gün ceza aldı. Hakimin 7 günü koyması sonucu içeride yattı. Ne çalmıştı? 1 tane tişört. Yazık günah değil mi? Zaten o işi yapan adam yüzsüzdür. Hırsızlık olayını yapan ahlakına kadar yüzsüzdür, terbiyesiz bir insandır.”

Editör: Sözcü 26