Fibromiyalji diğer, adı ile yumuşak doku romatizmasının 3 aydan daha uzun bir süre devam eden, yaygın vücut ağrısı ile seyreden kronik hastalık olduğunu aktaran Dr. Semiha Ülkü Gül, bu hastalığım toplumda yüzde 1 ile 4 oranında görüldüğünü söyledi. Hastalığın daha çok 30 ila 50 yaş aralığındaki kadınlarda görüldüğünü ifade eden Dr. Gül, hastaların genellikle vücudun değişik bölgelerinde yaygın ağrı, uyuşma ve elektriklenme şikayetlerinin olduğunu anlattı. Ayrıca hastaların sabah uyandıklarında eklemlerinde katılık hissi, vücutta aşırı yorgunluk ve halsizlik hissettiklerini belirten Dr. Gül, fibromiyalji olanların yoğun bir şekilde uyku sorunu yaşadıklarını dile getirdi. Fibromiyaljinin uykuya dalmada güçlük veya gece sık sık uyanmaya da neden olabildiğinden bahseden Dr. Gül, bilişsel fonksiyonlarda kayıp, unutkanlık, bir olaya konsantre olamama, baş ağrısı ve bağırsak problemlerinin de bu duruma sıklıkla eşlik ettiğine dikkat çekti.

Kollarını ve bacaklarını kullanamayan hasta şifayı Eskişehir'de buldu Kollarını ve bacaklarını kullanamayan hasta şifayı Eskişehir'de buldu

"Nedeni tam olarak bilinmiyor"

Fibromiyaljinin nedeninin tam olarak bilinmediğini ifade eden Dr. Gül, yapılan çalışmalarda beyin ve omurilikteki ağrı algılayan alanlarda kimyasal bir bozukluğun olduğu görüldüğünü söyledi. Bu kimyasal bozukluğa etken olarak, genetik faktörlerin yanı sıra stres, travma, bazı enfeksiyonların ve hormonal dengesizliklerin de sebep olabildiğini dile getiren Dr. Gül, “Fibromilyalji teşhisinde herhangi bir laboratuvar veya görüntüleme yöntemi bulunmamakta, teşhis ve diğer hastalıklardan ayırma için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır” şeklinde konuştu.

"Non medikal olarak beslenme desteği çok önemlidir."

Hastalığın tedavisinde medikal ve non medikal tedavilerin birlikte kullanıldığını aktaran Dr. Gül, tedavilere ilişkin olarak ise şunları kaydetti:

“Medikal tedavide ağrıyı düzene sokacak antidepresan ve ağrı kesiciler kullanılmakta, vitamin ve mineral eksikliklerinin giderilmesi de ağrıların azalmasında faydalı olabilmektedir. Non medikal olarak beslenme desteği çok önemlidir. Paketli, işlenmiş gıdalardan uzak durulması ve glutenden eksik beslenilmesinin hastalığın tedavisinde yararlı olduğu gözlenmiştir. Tedaviye destek olması bakımından mutlaka egzersiz programı hazırlanmalıdır. Büyük kas grupların çalıştıran pilates, yoga, yürüyüş, yüzme ve aerobik gibi egzersizlerin ağrıyı azalttığı görülmüştür. Eğer ağrılar fiziksel olarak tek bir bölgede toplandıysa fizik tedavi yöntemi de kullanılabilmektedir. Kuru iğneleme ile kas spazmları çözülebilmekte ve nöral terapi de yine ağrıların azaltılması konusunda fayda sağlamaktadır. Medikal ve non medikal tedavi yöntemleri bir arada kullanılarak hastanın günlük yaşam konforunun daha iyi seviyelere çıkarılması konusunda başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir.”

Editör: Sözcü 26